Kayıtlar

Kasım, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Acıya en çok alışkın olanımız mı güçlü oluyor? Yoksa acıya en çok duyarsız kalan mı?

Resim
      Acıya en çok alışkın olanımız mı güçlü oluyor?        Yoksa acıya en çok duyarsız kalan mı?       Aslında alıştıktan sonra duyarsızlaşmaya başlamıyor muyuz zaten... En çok acıyan yerlerimizi kapatmak üstünü örtmek istemiyor muyuz, yada en çok o acıyan yerleri, gizliden gizliye; gelsin biri üfleyip geçti acımıyor bak geçecek desin istemiyor muyuz? ''Asla'' derken ; ''aslında ben çok acıdım zamanında, ama sende acıtma diye direniyorum'' demeyi istemiyor muyuz. İstiyoruz. Hemde o kadar çok istiyoruz ki, korkuyoruz. Yeniden aynı yerler kanasın, yeniden aynı yerler acısın istemiyoruz. Korkuyor, hep tedirgin yürüyoruz, ne zaman tam teslim olmak istesek, dur diyoruz. Dur orda. Daha kaç defa düşeceksin. Daha kaç adımla yeniden yıkılacaksın. Dur orda...  Dur işte...       Yüreğimizi açtığımızda  inanmak ve güvenmek istiyoruz ya, en çok da sığınmak istiyoruz ya, yaralarını sardım bak artık iyileşeceksin derken bile sessizce desin istiyoruz karşıda